30.
(C+V)(C-V) MATEMATİĞİ İLE UYUMLU ÖRNEK BİR MODEL

Doğada (c+v)(c-v) matematiği
niçin vardır sorusuna artık odaklanabiliriz.
(c+v)(c-v) matematiğini mekanik
bir düzeneğe taşımak amacıyla aşağıdaki
iki figürü hazırladım. İki figür arasındaki benzerliğe dikkatiniz
çekmek istiyorum.



İlk
figürde bir sinyal kaynağı (ki bu normal bir ışık kaynağı da olabilir)
adama doğru sinyal göndermektedir. Adamın üzerinde durduğu araba ileri
veya geri hareket etmesi durumunda arabaya giden sinyalin dalgaboyu
değişecektir. Adama göre kendine GELEN sinyalin hızı ise her zaman için
c olacaktır. Bildiğimiz (c+v)(c-v) matematiğinin kuralları yani, buraya
kadar bu konuda fazlasıyla bilgilendiğimiz için tekrar etmeyeceğim.



İkinci
figürde sinyal kaynağı yere monte edilmiş mekanik bir koldur. Kol aşağı
yukarı sabit bir hızda salınırken, kolun ucuna takılan bir kalem
arabanın üzerindeki kağıda çizgi çizmektedir. Kağıt adama doğru sabit
bir hızla ilerlemektedir (yukarıdaki figürle tam bir benzerlik olsun
diye kağıdın hızını burada c olarak gösterdim). Bu iki hareketin bir
sonucu olarak çizilen çizgi düzgün bir sinüs dalgası şeklinde olur.
Aracın ileri veya geri hareket etmesi durumunda kaleme göre kağıdın
hızı değişeceği için çizilen çizginin dalgaboyu değişecektir. Araç
kadına doğru ilerlerse dalgaboyu kısalır, kadından uzaklaşırsa
dalgaboyu uzar. Kağıdın hızı arabadaki adama göre sabit olduğu için,
araç hareket etse de etmese de adama göre kendisine doğru GELEN
dalganın hızı değişmez. Kadına göre durum farklıdır, aracın hareket
etmesi kağıdın hızını kadına göre değiştirir, bunun sonucunda kadına
göre dalgaların hızı değişir. Araç kadından uzaklaşırsa adama giden
GİDEN dalgalar hızlanacak, araç kadına yaklaşırsa yavaşlayacaktır.
Böylelikle (c+v)(c-v) matematiği ile tam uyumlu mekanik bir model elde
ettik.
Şimdi burada biraz düşünelim.
Yukarıdaki figürlerde tarif edilen her
iki durum için de (c+v)(c-v) matematiği geçerlidir. Bu iki figür
arasında en belirgin fark nedir? Dikkat edersek ilk figürde KÂĞIT
yoktur. İkinci figürde ise dalgalar bir KÂĞIT üzerinden gitmektedirler,
dalgaları KÂĞIT taşımaktadır. Ne şekilde olursa olsun doğanın
(c+v)(c-v) matematiğini oluşturabilmesi için benzer bir alt yapıya
sahip olması gerekir. İki figür arasındaki benzerlikten yola çıkarak,
eğer ilk figür için bir KÂĞIT tarif edebilirsek, tanımlayabilirsek
doğada (c+v)(c-v) matematiğine neden olan fiziksel altyapıyı ortaya
çıkarmış oluruz.
Çekim kuvveti, elektromanyetik
kuvvet ve yük kuvvetleri için
araştırmalar sonucunda bulduğumuz matematiksel eşitlikler vardır ve
bunları kullanıyoruz. Ama bu kuvvetlere neden olan veya onları ileten
doğanın mekanizması hakkında fazla bir şey bilmiyoruz. Şu anda
(c+v)(c-v) matematiği de bizleri dönüp dolaşıp aynı yere bırakmıştır,
yani (c+v)(c-v) matematiğinin nedenini bilmesek de, onunla ilgili
matematiksel eşitliklere ulaştığımıza ve kurallarını anladığımıza göre
onu çalışmalarımızda kullanarak doğru sonuçlara ulaşabiliriz. Bu işin
pratikteki yönüdür. İşin teorik yönüne gelince önümüzde cevap bekleyen
çok ağır sorular vardır. (c+v)(c-v) matematiği ile ilgi olan belli
başlı soruları önceki kısımda yazmıştım.
Özel olarak (c+v)(c-v)
matematiği en azından kendisiyle ilgili olarak,
doğanın gizemli altyapısını keşfetmek için başlangıç noktaları ve
fırsatlar sunmaktadır. Elektromanyetik dalgaları kullanarak (c+v)(c-v)
matematiği konusunda deneyler yapmak, düşünceleri test etmek mümkündür
ve muhtemelen doğanın işleyiş mekanizmasını keşfedebilmek için elimizde
var olan en kolay yoldur. Çekim kuvveti, yük kuvveti ve diğer kuvvetler
bize elektromanyetik dalgaların verdiği geniş kullanım imkanlarını
sağlayamazlar. (c+v)(c-v) matematiğinin doğadaki alt yapısını
anladığımız oranda, çekim kuvveti, yük kuvveti, elektromanyetik kuvvet
gibi etkilerin nasıl oluştuğu konusunda da şüphesiz ilerleme
sağlanacaktır.
Bu aşamadan sonra gözlerimizi
doğaya çevirmemiz gerekir. Artık neyi
aramamız gerektiğini biliyoruz, doğada KÂĞIDIN işlevini üstlenebilecek
çok özel bir yapının izini, ipuçlarını bulmaya çalışacağız.